Ne masa, ne sandalye. Ne bilgisayar ne de ofis….

“Bir şirketin en büyük sermayesi çalışanlarıdır”

İster ajans ol, ister büyük bir holding, en büyük sermaye her gün 09:00’da dükkanının kapısından içeri girer, akşam da aynı kapıdan çıkıp gider. Dükkanı kitlemenin anlamı yoktur. İçeride ” iş’e ” yarayacak bir şeyin kalmamıştır.

Günümüzde birçok şirket, elemanlarını kaybetme korkusuna karşı maaş ve kıdem artışı panzehirini kullanırken, bazı şirketler farklı…  Onlar elemanlarını kaybederek kazanıyorlar…

Geçen hafta Hürriyet gazetesinde Gaye Güzelay’ın kaleme aldığı bir köşe yazısını okudum. Gazetede ki ilgili bölümü yırtıp cebime koymak gibi büyük bir hata yaptım. Gazete hala evimde dururken, parça kayıp. İnsana en çok koyan da gazeteyi açıp saklıycam diye yırtığı bölüme aval aval bakmak oluyor. Herneyse. Gaye Güzelay yazısında Bumerang teriminin iş dünyasındaki karşılığndan bahsediyor bazı şirketlerin elemanlarını Bumerang etkisi ile geliştirdiklerini anlatıyor. Bumerang şirketin kelime anlamını ise olgun, yani işten ayrılan çalışanlarına gücenmeyen şirketler olarak tanımlıyor. Gücenmek bir yana, çalışanları birer ’mezun’ hatta ’ailenin üyesi’ olarak görüyor, ayrılanlara “Sadece şu an birlikte çalışmıyoruz” ve “iş değiştirme kararınıza saygı gösteriyoruz” anlayışıyla yaklaşıyor bu şirketler. Eski çalışanlarını kurdukları web sitelerinde ve düzenledikleri eğitimler ve etkinliklerde bir araya getiriyorlar.

Eskiden, bir çalışan şirketten ayrıldı mı, o artık “eski” olurdu. Bir daha aynı şirkete geri dönmesi ihtimali neredeyse sıfır olarak görülürdü. Artık öyle değil. Değişen çalışma ve rekabet koşulları, şirketten ayrılan çalışana “gücenme” devrini geride bıraktı. Şimdi olgun şirketler dönemindeyiz. Ve bu tavrını sistematik bir şekilde uygulayan yani eski çalışanlarını ’mezun’ olarak adlandıran, kurduğu iletişim ağlarında ve düzenlediği etkinliklerde buluşturan, eğitimlere davet eden, kısacası “potansiyel yeni çalışan” olarak gören şirketler döneminde.

PwC Türkiye, çalışma ortamını “aile” olarak tanımlıyor, ayrılanları hiçbir zaman ayrılmış olarak görmüyor. PwC Türkiye İnsan Kaynakları Kıdemli Müdürü Cristina Monterrey Çolpan, “Sadece şu an birlikte çalışmıyoruz, düşüncesiyle yaklaşıyoruz” diyor. Şirket PwC Mezun (Alumni) projesi kapsamında, şu anda 1.500’den fazla eski çalışanla iletişim halinde. Cristina Monterrey Çolpan, 2004 yılında uygulamaya başladıkları “Bumerang” projesinin amacını, kariyerlerine farklı sektörlerde devam etmeye karar veren eski çalışanları, rekabetçi ortamda edindikleri yeni tecrübe ve bilgilerini bir zamanlar çalışmış oldukları PwC ailesine dönerek uygulama, geliştirme ve paylaşmaya davet etmek, olarak açıklıyor. Çolpan, “Biz şirkete geri dönüşleri zenginlik olarak kabul ediyoruz. Sektörel anlamda farklı deneyimler kazanıp geri dönenlerin kuruma katacağı bilgi aktarımı (know how) da artıyor. Geri dönen kişiler kurumumuzun kültürünü tanıyan, işleyişi bilen, çalışma ortamı ve iş yapış şeklimize alışık oldukları için adaptasyon süreci de şirketi hiç tanımayanlara göre çok kısa oluyor” diyor. PwC Türkiye’de şu anda 20’den fazla ’bumerang’ çalışıyor.” Şirket her yıl PwC’nin kültürünü hatırlamak ve eski ve yeni çalışma arkadaşları beraber zaman geçirmek amaçlı Mezun Gecesi düzenliyor. Ayrıca “Alumni Connect” (mezun iletişimi) web sitesinde ’mezun’larla ilgili haberler, PwC’den haberler, anılar ve röportajlara yer veriliyor. Bu arada, ilk kez Türkiye’de uygulanan bu proje, PwC dünya ofislerine de model oluşturmuş.

“Kararlarını Anlıyor ve Saygı Gösteriyoruz”

E&Y’da eski çalışanların takibi, yakın zamana kadar departman yöneticilerinin, ayrılan kişileri arayıp gittikleri şirketten memnun olup olmadıklarını sormalarıyla yapılıyordu. Mayıs ayında açılacak mezun sitesiyle, daha sistemli bir uygulamaya geçilecek. Ernst&Young İK Müdürü Ebru Deliktaş, son yıllarda 15 kişinin şirkete döndüğünü söylüyor: “Ayrılan çalışanlarımız, burada edindikleri deneyimle gittikleri yerde önemli, genellikle de karar verici konumda yer alıyorlar. Bu sebeple, müşterimiz olarak yeniden karşımıza çakıyorlar. Ayrıca, deneyimlerimiz bize, özellikle üniversiteden mezun olduktan sonra çalışmaya ilk kez E&Y’de başlayan kişilerin başka şirketteki tecrübelerinden sonra yeniden E&Y’ye döndüklerinde, şirkete bağlılıklarının çok daha yüksek olduğunu gösterdi.”

Deloitte Türkiye bünyesinde, Deloitte’tan ayrıldıktan sonra başka bir şirkette çalışıp daha sonra Deloitte’a geri dönen 11 kişi var. Şirket eski çalışanlarını “mezunları” olarak görüyor ve onlarla sürekli iletişim içerisinde olmayı amaçlıyor. Şirket, alumni.deloitte.com.tr web sitesini eski çalışanlarla etkileşim kurabilecek şekilde tasarlamış. Şirket, bu web sitesiyle denetim ve danışmanlık dünyası ile ilgili gelişmeler, şirket haberleri, Deloitte Academy aracılığıyla düzenlenen genel katılıma açık eğitimler ’mezun’larla paylaşılıyor. ’Mezun’lar site üzerinden kişisel bilgilerini güncelliyor, eski çalışma arkadaşlarına ulaşıyor, kişisel ilanlar yaratıyor. Bu ağda yaklaşık 500 kişi bulunuyor. Deloitte Türkiye İnsan Kaynakları Ortağı Özlem Gören Deloitte’un, şirketten ayrılmış bir kişinin başka şirketlerde çalıştıktan sonra şirkete geri dönme oranının en yüksek olduğu şirketlerden biri olduğunu, bunun Deloitte Türkiye için de geçerli olduğunu söylüyor: “Çalışanlarımız kariyerinin bir yerinde masanın diğer tarafında olması gerektiğini düşünebiliyor. Biz bunu anlıyor ve saygı gösteriyoruz. Başka şirketlerde çalıştıktan sonra geri dönmeyi isteyen bir çalışanın, masanın diğer tarafını da görmüş bir kişi olarak, Deloitte’a farklı bir değer katacağına inanıyoruz.”

Deloitte, mezunlarına yönelik etkinlikler düzenliyor. Örneğin 2006’daki 20. Yıl Kutlamaları’na mezunlar da davet edildi. Ayrıca Deloitte Academy bünyesindeki genel katılıma açık eğitimlere birçok mezun veya yeni şirketlerinde birlikte çalıştıkları arkadaşları katılıyor. Yeni proje kapsamında, üniversite kampuslarında gerçekleştirilen tanıtımlarda Deloitte’ta çalışmış kişiler olarak ’mezun’ların düşüncelerini öğrencilerle paylaşmaları sağlanacak.

Kendisi de bir ’bumerang’ olan, Deloitte Vergi bölümündeki Birleşme ve Satın almalar hizmet kolundan sorumlu kıdemli müdür Güneş Söğütlüoğlu’nun sözleri, konunun çalışanların tarafından nasıl göründüğünü özetliyor: “İnsanların işleri bir bakıma eşlerine benzer. Eşinizi seçerken ya da onunla yaşarken hata yapabilirsiniz ve bu çok doğal. Ancak ayrıldığınız eşinizle tekrar beraber olursanız (aynı hatayı iki defa yapmayacağınızı düşünerek) ilişkinizde başarı şansınız ilk defa evlendiğiniz kişiye göre çok daha yüksektir. Ama asla eski eşinizin ya da kendinizin geçen zaman içinde aynı kaldığını varsaymayın.

“Şirketlerin bu noktada Kendi Know How’larını geliştirmeleri için güvendikleri elemanlarının şirketten ayrılıp (Rakip firma dahi olsa) başka bir çalışma ortamına geçmesine yatırım olarak bakmaları gerekiyor. Çünkü bu elemanlar ilgili sektörde kazandıkları Know How’ı eski şirketlerine ahlakı sınırları aşmadan taşıyabildiklerinde şirketin kalkınma hızınıda vites attırabiliyorlar.

Kaynak: Hürriyet İnsan Kaynakları