Tek Bildiğim Hiçbir Şey Bilmediğindir
Söylemeye gerek yok, genelde yöneticidirler. Polonya horstlarında horon tepmek gibi konular da dahil hakkında fikir yürütmedikleri konu, uzmanı olmadıkları alan yoktur. Hiçbir şeyi onlar gibi bilemez, gerçekleri onlar gibi algılayamazsınız. Her üç cümlelerinden biri öğüt, üçü tweet’tir. Konuşurken sadece cümlelerinin en can alıcı olduğunu düşündükleri anlarda göz kontağı kurarak sıradan yüzünüze katlanırlar. Hata yapmazlar, hata yapmış gibi gözükmelerine sebep olursunuz. Sohbet ortalarında oluşan sessizliklerde anlatacakları “işte ben bu kadar iyi bir insanım” temalı hikayeler biriktirirler. Apple, Google gibi devlerin başarı sırlarını çözmüşlerdir ama hobi olarak çözmüşlerdir. Sırf bu yüzden aynı büyüklükte şirketler kurmaya tenezzül etmezler. İstediğiniz kadar uğraşın, verdikleri öğütleri hiçbir zaman layığıyla yerine getiremezsiniz. Ruşen amcanın oğlu Sedat’ların neşe kaynağıdırlar. Siz var ya, o kadar şanslı insanlarsınızdır ki sizin onları idol edindiğiniz gibi onların idol edinecek kendileri kadar mükemmel insanlar olmadığı için size çok imrenirler.

Falı Fallanmışlar
Kim kiminle ne yaşamış, kim kimi çekemez, kim evinde kaç watt’lık ampul kullanıyor bilirler. İş yaşamı dendiğinde tek bildikleri insan ilişkileridir. Kendilerinin sahip olduğu hiçbir ilişki olmaması bunu değiştirmez. İş yerine henüz başlamışken sizinle uzun uzun sohbet etmek isteyen, herkesin özel hayatını size ısrarla anlatıp kafanızı yalan yanlış önyargılarla dolduran gereğinden fazla samimi kişiler işte bunlardır. Eğer kertenkelelerden bir şeyler öğrendiyseniz, içinde biraz da sizi ilgilendiren bir bilgiyi çok önemliymiş gibi önlerine atıp canınızı kurtarabilirsiniz. Eğer boş bulunup arkadaşları olduysanız… Vatan sağolsun!

“Anneeeee, 5 dakka daha”cılar
İşe gelme düzenleri işe geldiklerine şükretmenize sebep olacak kadar bozuktur. En ufak hatanızda tepenize binen yöneticilere karşı geliştirdikleri görünmezlik pelerinine sahiptirler, asla azar işitmezler. En az bir kere bilerek ya da bilmeyerek onların işini yapmışsınızdır. Sadece uygun gördükleri birkaç kişi bir de patronla samimidirler. Kalabalık arkadaş grubunu sanki herkes isimlerini biliyormuş gibi cümlelerine dahil ederler. Facebook’ta hesapları, huzurlu şekilde gülümsedikleri bir siyah-beyaz, arkadaşlarıyla çılgınca eğlendikleri bir yarı bulanık fotoğraf kendiliğinden eklenmiş halde açılır. Dünyanın sadece onların bulunduğu birkaç kilometrekarelik alanı umurlarındadır. Unutmadan, eğer ofis yeterince kalabalıksa onlardan gizliden gizliye hoşlanan birisi mutlaka bulunur.

Atom Karıncalar
Mesai saatleri daha uzun olur diye bir günün 386 saat olduğu herhangi bir gezegene gitmeye hazırdırlar. Onları iş yapmıyorken gördüğünüz tek zaman işe geldikleri ve işten döndükleri zamanlardır(işten döndüklerini de pek göremezsiniz). Kariyerleri onların ilerlemeyi bildiği tek yol, hırsları ise sahip oldukları tek yakıttır. Sabah işe geldiğinizde mail kutunuzda gördüğünüz saat üçte yollanmış raporların, saat beşte yollanmış düzeltmelerinin ve istemsizce ağzınızdan dökülen “ne oluyo ya!” serzenişinin sorumlularıdırlar. En az bir kere bilerek ya da bilmeyerek sizin işinizi yaparlar. Çalışmak için hiçbir zaman yeterince vakitleri yoktur. Yaptıkları(ve yaptığınız) hiçbir iş yeterince iyi değildir. Eğer biraz daha zamanları olsa daha iyisini yapabileceklerine emindirler. 40’lı yaşlarına gelmiş halleri sitcom senaristlerine çok kereler ilham vermiştir. İşi elinden alınmış bir atom karınca ile kıyafetlerini çıkarmadan nü çalışabilirsiniz.

Ürkek Ceylanlar
İş dünyası adeta onları köşeye sıkıştırıp derilerini yüzmek için bir araya gelmiş gibi hissederler. Yönetici olsun veya olmasın işleri ile alakalı biriyle konuşurken nabızları bir 100 metre koşucusunun iki katı hıza ulaşmışken dışardan bakıldığında kopyaladığı dosyanın kaç dakika sonra ilgili klasöre aktarılacağını hesaplamaya çalışan windows gibi kitlenmişlerdir. Hemen sonrasında kurdukları saçma sapan cümlelerin uçukluğuna bakarak mavi ekran verip vermediklerini anlayabilirsiniz. Sürekli kovulmaktan korkarlar. Yaptıkları ya da yaptıklarını zannettikleri her hatada kovulmalarını önleyecek konuşmalar hazırlamaya çalışırlar. Patron her görüşmek istediğinde eski hatalarından birisi yüzünden kovulacağını düşündüğü için ne amaçla çağırıldığını dinlemeden bu konuşmalardan birine girişirler. Ofislerin neşe kaynağıdırlar. En az bir kere bilerek ya da bilmeyerek yaptığınız bir işi berbat ederler. Siz çoktan unutmuşken onlar en az 5 yıl kendilerini bu hatadan dolayı zihinsel işkenceye tuttukları için onlara kızmazsınız da. Eğer biraz sakin olmayı öğrenirlerse “ne yapıyorum ben bu işte” diyerek istifa ederler ve bar/cafe falan açmak gibi içlerinde tuttukları abuk sabuk bir halin peşinden at koştururlar. 1 yıl kadar sonra yine iş arıyorlarken rastlarsınız.

Ruşen Amcanın Oğlu Sedat’lar
Yaptıkları her iş, aldıkları her karar neredeyse kusursuzdur. İş dünyası onları yaratırken özene bözene yaratmıştır. Lider ruhludurlar, paçalarından özgüven akar. Hatalarını kabullenirler ve düzeltmek için ellerinden geleni yaparlar. 386 saat olmasa da günün 30-35 saat olduğu bir gezegene gitmeyi onlar da ister. Herkes tarafından imrenilir, yine hemen herkes tarafından kıskanılırlar. İnsan ilişkileri çok iyi olduğu için kimse kin de besleyemez. Atom karıncalara yakıt ve saç baş yolmaları için birkaç yüz sebep sağlarlar. Kendi sınıflarından en az bir kişi ile hiç ama hiç geçinemez ve nefret ederler. En az bir kere bilerek veya gayet iyi bilerek batırdığınız bir işi düzeltmişlerdir. Belgesellerden görmeye alışık olduğunuz gergedanların sağında, solunda hatta ağzının içinde dolanan asalak kuşlar gibi ürkek ceylanlar tarafından rahat bırakılmazlar. Sayelerinde çok şey öğrenir, bir bakış açısı kazanırsınız.