Türkiye’de internet sitelerinin televizyon reklamı vermeleri 2005 yılına dayanıyor. Ebay gibi bir devi örnek alarak ilerleyen Gitti Gidiyor, 2005 yılında ilk televizyon reklamlarını yayına alıyor. Zaten bilindiği gibi 2007 yılında da Ebay, Gitti Gidiyor ile ortaklık imzaladı.

2000 yılından beri medya devi Doğan Holding’e bağlı olan Hepsiburada ise 2007 yılında reklam çalışmalarına başlayarak düşük maliyetli reklamlar sayesinde büyük bir avantaj elde etmiştir. Sonrasında da Sahibinden.com gibi büyük şirketler de reklam çalışmalarına başladı ve böylece internet şirketlerinin televizyon reklamı harcamaları büyük boyutlara ulaştı. Bu durum, tüm dünyada bu şekilde ilerlediği için olması gerekenler oldu diyebiliriz.

Google gibi büyük internet devleri bile televizyon reklamı harcamalarından kaçınmıyorlar. Google, televizyon reklamlarına, 2009 yılında 6 Milyon dolar gibi bir bütçe ayırırken bu rakam 2010 yılında 70 Milyon dolar civarında olmuş. Yani 1 yılda televizyon bütçesi 10 kattan daha fazla artırılmış.

E-ticaret siteleri ve büyük şirketler için durum bu iken 2009 yılından beridir Türkiye’de inanılmaz bir hızla büyüyen private shoping sitelerinin televizyon konusunda yapacaklarını merak edip duruyorduk. Çok büyük dijital medya planlama bütçeleri bulunan Markafoni, Trendyol, Morhipo, Limango gibi şirketler televizyon konusunda uzunca bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Bu sessizliği ise 19 Eylül 2011 tarihinde ilk televizyon reklamını yayınlayan Markafoni oldu.

İnternet sitelerinin, internet kullanımı bu kadar artmışken televizyon reklamı vermelerini sorgulayanları çok gördüm. Bu kişilere en net cevabı Markafoni’nin kurucu ortağı olan Sina Afra konuşmalarında vermişti. Söyleyiş biraz daha farklı olsa da anlam olarak şöyle diyordu: “Televizyon reklamları sayesinde hiç bir zaman ulaşamayacağımız bir kitleye ulaşıyoruz ve onları kazanıyoruz.” Bu kişileri kazandıklarını da Google Trends aracından yapacağımız ufak bir inceleme ile görebiliyoruz. Yukarıda yer alan grafik, Markafoni’nin reklam yayınlamaya başladığı günden itibaren “markafoni.com” kelimesinin aranma sayısında meydana gelen değişimi gösteriyor. Daha önceleride mutlaka aranıyordu ama meydana gelen artış, diğer zamanları geride bırakmaya yetmiş görünüyor.

Markafoni’nin hemen ardından en büyük rakiplerinden biri olan Limango televizyon reklamlarına start verdi. Markafoni’de olduğu gibi Avrupa Yakasının neşeli oyuncularından birini kullandı. Reklamların yayınlanmaya başladığı tarih olan 25 Ekim’de meydana gelen “limango.com” sorgularındaki artışı görebiliyorsunuz.

Markafoni’nin en yakın rakibi olduğunu düşündüğüm Trendyol bu reklamlar karşısında sessiz kalmadı ve Hadise ile büyük bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın etkilerine baktığımız zaman “trendyol.com” aramaları Markafoni reklamlarının başladığı zamandan daha fazla olmuş.


Morhipo, çok sonradan bu pazara giriş yapmış olsa bile çok ciddi bir büyüme hızı ile rakipleri ile arasındaki farkı azaltmaya devam ediyor. Morhipo sektöre sonradan girmiş olsa da reklam çalışmalarına en hızlı başlayan şirket oldu. İlk reklamını 17 Ekim’de yayınlayarak ciddi bir yükseliş yakaladıklarını görüyoruz. Ünlü isimleri farklı konseptlerde yarıştırıyor olmaları da reklamların etkisini arttırıyor.

Televizyon reklamlarının satışlara olan etkisini net olarak ölçmek maalesef ki pek mümkün değil. Arama sonuçlarında, ziyaretçi sayısında ciddi artışlar oluştuğu kesin fakat en önemli olan konu televizyon reklamlarını izleyerek siteye gelen kişilerin alışveriş yapıp yapmadığı. (Zaten bu ölçümlemenin yapılmaya başlandığı dönem interaktif televizyonların yaygınlaştığı dönem olacaktır.)

Rakamsal olarak veri sahibi olamasak bile bildiğimiz çok önemli iki şey var:

1- İnternet sitelerinin televizyon reklamı vermeleri, bu sitelere ve internet sektörüne olan güveni ciddi oranda arttırmaktadır. E-ticaret’in önündeki en büyük engel hala güven! Araştırmalar sonucunda e-ticaret konusunda kullanıcıların en büyük 2 tedirginliğinin olduğunu öne çıkarıyor. Birincisi “Ya kredi kartı şifrem çalınırsa” korkusu. İkinci büyük korku ise “Aldığım ürünü ya göndermeseler?” korkusu. Televizyon bu korkuların büyük ölçüde azalmasını sağlıyor.

2- Sina Afra’nın da dediği gibi, İnternet şirketleri, televizyon reklamları yaparak, pasif internet ve kredi kartı kullanıcılarına ulaşıp bu kişileri de döngüye kazandırıyorlar. Yani internet reklamları ile ulaşamayacakları bir kitleye televizyon reklamları ile ulaşmış oluyorlar.

Bakalım, internet üzerinde büyük rakip olan bu firmalar ve diğerleri televizyon reklamları ile de bir biriyle yarışacaklar mı? Yoksa hedefledikleri kitleye ulaştıktan sonra televizyon reklamlarına ayırdıkları bütçeyi tekrar azaltacaklar mı? Bekleyip göreceğiz…