İnternet şirketlerinin televizyon reklamı vermesi üzerine detaylı bir yazı yazmıştım. Bu yazıda, büyük internet şirketlerinin başarıyla yürüttükleri internet operasyonuna televizyon reklamları ile nasıl katkı sağladığını çok net olarak gördüğümüzü düşünüyorum.

İnternet şirketleri, televizyon reklamı vermeden önce:

  • İnternet sitesinin kullanılabilir olmasına oldukça fazla zaman harcamışlardır. Bu bir süreklilik istediği için harcamaya da devam ettiklerine eminim.
  • Arama motoru optimizasyonu (SEO) konusunda yapılması gereken bir çok çalışmayı yapmışlardır.
  • Müşterilerini mağdur etmemek adına müşteri hizmetleri ve altyapı çalışmalarını yoğun bir şekilde yapmışlardır.
  • Google, Facebook reklamları ve bunun dışında hedef kitleye ulaşabilmek adına oldukça fazla reklam harcaması yapmışlardır ve yapmaya da devam etmektedirler.

Yukarıda yazdığım maddeleri yapmaları bu şirketler için 2 açıdan oldukça önemlidir.

  1. Bu internet şirketleri, yukarıdaki çalışmaları yapmadığı zaman ciddi bir müşteri kitlesine ulaşamaz ve asıl müşterilerini kaçırırlar.
  2. Yukarıdaki çalışmalar yapılmadan önce televizyon gibi büyük bütçeli mecralara reklam veren şirketler maalesef ulaştıkları yeni kitleyi de kazanamadan kaybederler.

IAB Türkiye’nin açıkladığı rapora göre, 15-34 yaş aralığında internetten televizyon izleyenlerin oranı %74,41, televizyon izlerken internete bağlı kişilerin oranı da bir hayli fazla. Bu ne anlama geliyor diyorsanız anlamı şu: artık televizyon reklamını izleyen bir kullanıcı hemen bu reklamı internetten arıyor ve hakkında araştırma yapıyor. Televizyondan izlenen reklamın etkisi de bu nedenle oldukça azaldı çünkü internette yapılan araştırmalarda bu markaya ulaşılamıyorsa veya hakkında kötü şeyler söyleniyorsa o reklam amacına ulaşamadan akıllardan siliniyor ve bir potansiyel müşteri daha kaçırılmış oluyor.

İşte tam bu sırada “herhangi bir markanın, televizyon reklamı verirken yapması gerekenler” adında bir liste oluşturmaya başlıyoruz. Bu maddelerin bir yiyecek markası için olduğu kadar bir e-ticaret sitesi için de geçerli olduğunu unutmamak lazım, fakat e-ticaret şirketi zaten bunların büyük çoğunluğuna uyarak bu reklamı verdiği için internet şirketleri dışında kalan şirketler bu konuya daha fazla zaman ayırmalıdır.

Yazdığım maddelerin bir anda uygulanabilecek maddeler olmadığını ve süreklilik istediğini şimdiden belirtmekte fayda var:

  1. Kullanışlı Bir İnternet Sitesi: Reklamlarınızda markanızın sitesini hafızalara kazımayı başardıysanız şanslısınız. Hergün yüzlerce reklam gören bir kullanıcı için farklılaştığınız anlamına geliyor. Fakat, bu farklılığın işe yaraması için kullanışlı bir internet sitesi şart. Çünkü büyük bir olasılıkla bu kişi, sizi internetten aramaya başlayacaktır ve sitenize ulaştığı zaman aynı şekilde farklılaşmanız gerekecektir. Kullanışlı, şık bir siteniz varsa bu kullanıcıyı büyük ihtimalle kazandınız demektir.
  2. Arama Motoru Optimizasyonu (SEO): Evet, televizyon reklamından sonra akıllarda kalan en büyük şey markanızın adı oluyor. Reklamı izleyen kişi hemen markanızın adı ile Google’de bir arama yapıyor. Bu arama sonucunda ilk olarak bu kişinin size ulaşmasını sağlamanız lazım. Eğer size değil de bir başkasının sizin hakkınızda yazdığı kötü bir yazıya ulaşıyorsa işte o zaman kendi silahınız ile vurulmuş olursunuz çünkü televizyona para harcayarak bir potansiyel müşterinizden oldunuz. Bu nedenle, arama motoru optimizasyonuna oldukça önem vermeniz gerekiyor. Kendi markanızla ilgili aramalarda en iyi sıralamada olmanız bir zorunluluk.
  3. İnternet Reklamları: Bir televizyon reklamı yayınladığınız zaman hemen bu reklam ile ilgili internet reklamlarına da başlamanız gerekmektedir. Bu reklam çeşitlerinin başında Google Dinamik Arama Ağı Reklamları gelmektedir. Reklamlar sonucunda aranma hacimleri ciddi bir oranda artacaktır çünkü televizyon reklamınızı izleyenlerin çok büyük bir kısmı hemen internette sizi aramaya başlayacaktır. Bu aramalar aslında sizin için “geri dönüş” anlamına geldiği için her yerden bu kişileri yakalamalısınız. Sizin reklam verdiğinizi gören bir rakibinizin, reklam vererek tüm bu müşterilerinizi kapmasını istemezsiniz değil mi?
  4. Dijital İtibar Yönetimi: Dijital itibar yönetimi, artık her markanın yapması gereken bir iş. Çünkü, internet üzerinde her marka ile ilgili bir şeyler konuşuluyor, tecrübeler, deneyimler paylaşılıyor. Bu yazılanlar üzerinde direkt olarak bir işlem yapamadığınız için herkes bu yazılanlara ulaşabiliyor. İşte bu nedenle itibar yönetimi sisteminizi devreye almalısınız, şikayetlerle ilgilenmeli, problemleri çözmeli, potansiyel müşterilerinizin sizinle ilgili her şeye sizin aracılığınızla, sizin istediğiniz şekilde ulaşabilmesini sağlamalısınız. Bunu yapmanız, televizyon reklamlarınızın etkisini katlayacaktır.
  5. Reklam Etkisine Hazırlık: Televizyon, hala en fazla takip edilen mecralardan biri olduğu için muhtemelen verdiğiniz reklamlardan sonra internet sitenize çok büyük bir yüklenme olacaktır. Bu, hem ziyaretçi yoğunluğu hem de sipariş yoğunluğu anlamında olacaktır. Reklamın bu etkisini kaldırabilmek için mutlaka çok güçlü bir sunucu ile hazırlık yapmak gerekecektir. Televizyon reklamı sonrasında açılmayan bir internet sitesi ile karşılaşmak hem ziyareçinin hem de reklam verenin en son isteyeceği şeydir.