Son zamanlarda en keyifli Pazar günlerinden birini geçirdim geçtiğimiz hafta. Çünkü aşk ile yaptığım işe dair pek çok yeni değerler katma heyecanı ile kalkıp, düzenlediğimiz #DijitalPazarlamaAramaSohbetleri etkinliğine gitmekti.

Ercüment Büyükşener ve Ayşenur Güven moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte dijital pazarlama alanında pek çok şey konuştuk.

Neler mi konuştuk?

Aslında hepimiz bir bilgi işçileriyiz. Bilgilerimizi 7/24 markaların dijitalleşmesi için kullanıyoruz. Bizim, çalışırken yer ve zaman kavramımız olmak zorunda değil. Bizim için önemli olan doğru bilgiyi doğru zamanda ortaya çıkarabilmektir. Bilgi işçiliği ve danışmanlığın yaygınlaşması için Türkiye’de 9-6 çalışma alışkanlıkları değişmeli ve markaların dijitalleşmesi gerektiğini bugün hepimiz savunduk. 

Konu markalar ve ajanslara geldiğinde; Her ajans kendini diğer ajanslardan farklı konumlandırıyor. Öncelikle ajanslar niçin var ve ajanslardan beklentiler neler? Öncelikle bunlara cevap aramalıyız.

Kimilerimiz ajanslardan muzdarip kimilerimiz markalardan! Ajanslar her zaman en iyisini bilen taraf olduklarını savunuyor ya!

Ajanslar markalarını eğitmeye çalışıyor, ” Peki ajansları kim eğitecek? ” sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz.

Dijital pazarlama tarafında, sistemi değiştirmeye çalışanların öncelikle kendilerinin değişmesi gerektiğini konuştuk. Ajans tarafında kalıcı ekibi yaratmak zorundayız ve ajans çalışanlarına memnun olacağı şartları sunmalıyız. Bunları yavaş yavaş oturtmaya başladıktan sonra aslında her şeyin de değişebileceğini görebiliyor oluruz. Evet değişim yaşayacağız ama ilerleyen dönemlerde kanlı değişimlere şahit olacağız sanırım.

Peki ajans dışında çalıştığımız kurumlara kendi doğrularımızı satabiliyor muyuz? Eğer ki satabilseydik bugün herkes her şeyden çok mutlu olurdu. Olması gerektiğini düşündüğümüz şeyleri kanıtlamak zorundayız ki birşeyleri değiştirebilelim.

Ajans ve marka tarafında hepimiz belli zorluklardan geçiyoruz. En önemlisi de ajanslardan veya dijitalcilerinden ağzı yanan markaları tekrar dijital dünyayla barıştırmak çok zor bir süreç. He bunların dışında Ajanslar markaları projeleri kaptıkları zaman çok kazandıklarını düşünüyorlar. Evet kazanıyorlar ama neyi nasıl yapacağını bilmeyen ajanslar yüzünden marka ve sektör kaybediyor. Ajanslarda ki genel tutum o markayı alabilmek için ” Biz Her şeyi Yaparız.” tutumu. Arka tarafta o donanıma sahip elemanı var mı? Bunu yapabilecek miyiz? Sorularına cevap vermeden bu işe girmeleri büyük yanlış.

Artık markalara ve ajanslara gerçekleri göstermek zorundayız. Birileri aykırı düşünceleri ortaya koymalı ki değişime başlayabilelim.

Bilgi işçileriyiz dedik. Evet sosyal medyacı vs. değiliz. Hepimiz birer içerik üretiyoruz, bunları konuşurken bile dijital alanda neler olmalı veya olmamalı diye hepimizin belli bir düşüncesi vardı.

Evet herkesin birşeyler hakkında fikri var ama bilgisi yok. Eğer ki kendimizi göstermek istiyorsak farklılaşmalıyız. Bir şeylere tersten bakmalıyız. Herkesin yarattığı içerik gibi değil de, herkesin yaratamadığı gibi içerik yapamadığı projeler gibi projelerle ortaya çıkalım.