Teknoloji dünyası büyük bir hızla ekonomik durgunluğa rağmen büyümesini sürdürüyor. Aslında, daha yoğun bir dijital kültüre doğru bu engellenemez değişim karşısında şirketlerin nasıl konumlanacağını bilmeleri, bugünün en akıllıca iş hamleleri arasında gösteriliyor. Buluttaki ve mobil teknolojilerdeki gelişmelerden haberdar olmak ve olası dönüşümün nasıl olacağını kavramak, yeni çağda ayakta kalma stratejilerinin başında geliyor.

Deloitte’in, “Global mobil tüketici araştırması 2011: Mobil iletişimde fırsatlar” raporu geçtiğimiz günlerde elime ulaştı. Rapora göre günlük yaşamda kullanılan mobil cihazların sayısı ve çeşitliliği giderek artıyor. Kullanıcıların en önemli talebi ise uygun fiyatlandırma olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’nin mobil iletişim yoluyla yapılan reklamlar üzerinden ürün veya hizmet satın alma açısından ilk sırada olduğu ve mobil pazarlamanın önemli fırsatlar içerdiği belirtiliyor. Deloitte, gelişmelerin ve yaygınlaşan yeni teknolojilerin mobil iletişim sektörü için yeni fırsatlar yaratacağını öngörmüşler.

Raporda, kullanıcıların sahip oldukları, mobil ağa bağlanmalarına imkân veren cihaz sayısının giderek arttığı ve çeşitlendiği belirtiliyor. Mobil iletişim yaygınlaştıkça , doğru fiyatlandırma konusunun öneminin de arttığı, Türkiye’deki kullanıcıların operatör değiştirme nedenlerinin ağırlıklı olarak fiyatlar konusunda memnuniyetsizlik olduğu belirtiliyor. Kısa mesajlar yoğun şekilde kullanılan bir mobil iletişim yöntemi olmayı sürdürürken, Wi-Fi kullanımının yükselişi dikkat çekiyor. Mobil pazarlamanın potansiyelinin de değerlendirildiği raporda, Türkiye, bu yönde potansiyeli en yüksek pazarlar arasında görülüyor.

Çalışma hayatının yoğunlaşması, karmaşıklaşması ve insanların zamanla yarışmaya başlamasıyla beraber mobil iletişim hayatımızda giderek daha önemli bir yere sahip oluyor. İş dünyasının sınırlarının ülkeleri aşmasıyla global mobil iletişim ağı, beş milyarın üzerinde kullanıcısıyla dünyanın en güçlü global ağını oluşturuyor. Raporumuzda, 15 ülkede gerçekleştirdiğimiz araştırmanın sonuçlarına yer verdik; ülkemizdeki ve dünyadaki trendleri değerlendirdik. Çalışmamız tüm sektörlerdeki şirketler için ilginç bulgular içeriyor.

Kişi başına beş mobil cihaz düşüyor

Rapora göre netbook, tablet, akıllı telefon gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte bilgi işlemin birden fazla cihaz üzerinden ve her lokasyondan yürütülmesi hayatın bir parçası haline geldi. Akıllı telefonlar bu trendin en önemli etkenini oluşturdu. Raporda, bir kullanıcının mobil ağa bağlanmasına imkân veren cihaz sayısının giderek yükseldiği ifade ediliyor. Kullanıcıların farklı hizmetlere olan ihtiyacının giderek arttığı, mobil operatörlerin bu fırsatları doğru değerlendirmek ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için yatırım yapmaya devam edecekleri öngörülüyor.

Kullanıcılar mobil interneti daha çok kullanmak için daha uygun fiyat bekliyor

Raporda, akıllı telefonların yaygınlaşması ile birlikte mobil genişbant kullanımının giderek arttığı belirtiliyor. Mobil genişbant kullanımı arttıkça, operatörler için doğru fiyatlandırmanın önem kazandığı, bu konunun Türkiye ve diğer ülkelerde mobil genişbant kullanımını teşvik edecek temel faktörler arasında olduğu vurgulanıyor. Diğer ülkelerde daha uygun tarife beklentisi oranı ortalama %54 iken Türkiye’de bu oranın %66 olduğu gözlemleniyor. Türkiye’de operatörünü değiştiren kullanıcıların %59’u bunun nedeninin daha uygun tarifelere geçiş yapma isteği olduğunu söylüyor.

Kısa mesajda Çin ve Hindistan başı çekiyor

Çin ve Hindistan’da kullanıcıların %80’inden fazlasının günde en az bir SMS aldığı veya gönderdiği, İngiltere’de %70’e varan bu oranın Türkiye’de %56 olduğu belirtiliyor. Mobil ortamda e-posta, sosyal ağlar gibi uygulamaların kullanım sıklığına da bakıldığında SMS’nin en sık kullanılan iletişim platformu olduğu gözlemleniyor. Türkiye’nin yurtdışında SMS kullanma konusunda da dünya ortalamasının üzerinde olduğu görülüyor. Yurtdışında cep telefonu kullananların %70’inin her gün en az bir SMS gönderdiği vurgulanıyor. Deloitte, iletişim kanallarının çeşitlenmesi ve mobil internet kullanımının yaygınlaşmasının, kısa mesajın popülerliğini etkilemediğini belirtiyor.

Veri aktarımında Wi-Fi tercih ediliyor

İnternete bağlanmak için kullanılan farklı yöntemler sıralamasında sabit hat üzerinden genişbant veya çevirmeli bağlantı ilk sırada alıyor. İkinci sırada ise Wi-Fi etkin noktaları (hotspot) kullanımının yer alışına dikkat çeken raporda, cep telefonları ve akıllı telefonların üçüncü, mobil modem kullanımı ise dördüncü sırada yer Aldığı belirtiliyor. Raporda, veri transferi konusunda daha cazip ve birçok sefer ücretsiz olan Wi-Fi’ın yükselişine dikkat çekiliyor. Türkiye’deki kullanıcıların %67’si yeni bir cihaz alırken Wi-Fi bağlantısı olmasını tercih edeceğini belirtiyor. Bu oranın, araştırmanın yürütüldüğü diğer ülkelerde gözlemlenen %55’in üzerinde olduğu görülüyor.

Türkiye’de mobil pazarlamanın önü açık

Mobil pazarlamanın henüz potansiyeline ulaşmış olmadığını belirtmem gerekiyor. Rapor’da Katılımcılara cep telefonlarında gördükleri reklamlara nasıl tepki verdiklerinin sorulduğu araştırmada, İngiltere’deki kullanıcıların en az tepki veren grup olduğu görülüyor. Türkiye ve Brezilya ise reklamı yapılan ürün veya hizmeti satın alma açısından tüm ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Her gün ortalama bir reklam kısa mesajı alan mobil kullanıcı oranı Türkiye’de %31 iken, bu oranın ABD’de %13, İngiltere’de ise %5 olduğu görülüyor. Özellikle Türkiye’de mobil pazarların ileriye yönelik önemli fırsatlar içerdiğini vurgulayalım.