Biraz merak duygusu, biraz araştırma hevesi, yeterli boş zaman ve ayrıca bir Internet bağlantısı… Bu olanaklara sahip bireylerin oluşturduğu devasa online kalabalığın çeşitli projeler ve çalışmalara gönüllü katılımıyla, problemlere çözüm araması, yeni keşiflerde bulunması temeline dayanan modele Wired dergisi editörlerinden Jeff Howe; 2006’da yayınladığı bir makale ile “Crowdsourcing” adını vermiş ve o günden beridir de bu isimle anıla gelmiştir.

Bu modelin; ortaya çıkışından günümüze değin neler yapıtğı, neleri başardığını etrafımıza dikkatlice bakarak görmemiz mümkün: Wikipedia, iStockphoto, SETI@Home, GNU/Linux gibi projeler “Crowdsourcing” modeli ile hayat bulmuştur. Ayrıca sağlık, bilim, teknoloji gibi alanlarda bu model ile var olan problemlerin çözüm süreci hızlanmış ve çözülmesinin yüzyıllar alacağı tahmin edilen büyük ölçekli problemler, çok daha kısa sürede çözüme kavuşturulmuştur.

Bu ilk yazımda sizlere “Crowdsourcing” modeli ile hayat bulmuş ve başarılı bir projeye değinmek istiyorum: InnoCentive

InnoCentive main page

“Crowdsourcing”in gücüne inanan birkaç girişimci tarafından 2001’de ABD’nin Massachusetts eyaletine bağlı Waltham’da kurulan InnoCentive, o günden bu yana yenilikçi ve çözümcü yaklaşımıyla problemlerine çözüm arayan kuruluşlar ile kendine güvenen çözümcüleri bir araya getirerek günümüzün en büyük problem paylaşım ve çözüm üretim pazarı haline gelmiştir. InnoCentive’de çözüm arayan bu kuruluşlar arasında NASA, SAP, Procter&Gamble, Accenture, Rockefeller Foundation gibi devasa şirketler ve sivil toplum kuruluşları var.

Innocentive’de problemler ve bunların çözüm süreci “challenge” adı altında ve ödüllü bir yarışma havasında geçiyor. Bu yarışmalarda doğrü çözüme ulaşan çözümcüler, milyonlarca dolara varan ödülleri kazanma şansına sahip. Tabii bu ödülün miktarı, çözülen problemin önemine, etki alanına, vb. bağlı olarak belirleniyor.

Kendi sitesinde paylaştığı verilere göre; InnoCentive’e kayıtlı 250 bin kullanıcı var ancak sitenin partnerleri aracılığı ile 12 milyon kişi çözüm sürecine dahil olabiliyor. Bugüne dek problemlere nihai çözüm bulan bireylere dağıtılan ödül 28 milyon $’ı aştı. Problemlerin  çözümü için belirlenen miktar 5 bin $ ile 1 milyon $ arasında değişiyor. Sitede paylaşılan problemlerin çözüme kavuşturulma oranı yaklaşık %50.

InnoCentive’de çözüm ve çözümcülerden örnek vermek gerekirse; Rus Uygulamalı Kimya Bilimler Merkezi’nde yıllarca çalışmış ve InnoCentive’de katıldığı birçok yarışmada umduğunu bulamayan kimyager Yuri Bodrov, 2007’de NASA’nın “Improved Barrier Layers… Keeping Food Fresh in Space. -İyileştirilmiş bariyer katmanları… Yiyeceklerin uzayda taze tutulması-” ile ilgili bir yarışmada getirdiği öneri ile şeytanın bacağını kırmakla kalmadı, çözüm önerdiği birkaç yarışmayı da kazandı. Şimdilerde ise bir yandan St. Petersburg teknoloji Enstitüsünde araştırmalarına devam ederken, öte yandan bir “tutku” gözüyle baktığı InnoCentive’de yeni problemlere çözüm geliştirmekle meşgul.

InnoCentive’de başarı elde etmiş başka bir çözümcü ise Chris Wilmer: “Synthetic DNA Management Software – Sentetik DNA yönetim yazılımı” ve “Water Problems Affecting People in Developing Countries – Gelişmekte olan ülkelerde insanları etkileyen su problemleri” üzerine ürettiği çözümler ile başarıya ulaşan Kanadalı çözümcü, Ağustos 2009’tan beri düzenli olarak Innocentive’de insanlığı yakından ilgilendiren ve biyolojik problemlere çözümleriyle katkı yapıyor.

Yukarıda örneklerini verdiğim ve sayıları gün geçtikçe artan çözümcüler ile problemler çözüm buluyor, Dünyamız üzerindeki soru işaretleri azaldıkça azalıyor. “Bu süreçte ben de yer almak istiyorum!” diyorsanız; InnoCentive’e kayıt olarak ilginizi çeken problemler üzerine çözüm geliştirmeye başlayabilirsiniz. Binlerce, hatta milyonlarca kişinin arayıp da bulamadığı çözüm sizde olabilir; önerdiğiniz başarılı çözümlerin karşılığı binlerce, hatta milyonlarca dolar kazanabilirsiniz! Haydi iyi çözümler!

İlk yazım olması nedeniyle; burada yazar olmamda emeği geçen; başta comTalks yazarları olmak üzere bütün herkese teşekkürlerimi sunuyorum! Yeni ve nice yazılarda görüşmek üzere…