comTalks’un çok sevilen yazı dizilerinden biri olan Başarı Hikayeleri serisi bu hafta Smartasses isimli bir eğitim organizasyonu’nun etkileyici büyüyüşünü aktaracak. Biz, bu yazı dizisinde risk sermayesi desteği almaksızın 1M+ $ gelir seviyesine ulaşmış şirketlerin tecrübelerini aktarmaya çalışıyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda comTalks’ta sırasıyla Campaign Monitor, BigCommerce, Logik, iTeleport, TechSmith, Litmus, iData, A Small Orange ve WooThemes şirketlerinin başarı hikayeleri vardı. Seriyi yeni farkeden okurlarımız baştan başlayabilirler.

Bu seri 37signals’in Bootstrapped, Profitable & Proud serisinin Türkçeye çevirisidir.

2004 Yılında Gwyn ap Harri aklında bir takım fikirleri olan ve tam zamanlı çalışan bir öğretmendi. Bunlardan bir tanesi ekran görüntülerini kaydederek ders sonunda öğrencilere sınıfta ne öğrendiklerini gösteren bir sistemdi. Biraz araştırmadan sonra okullarda kullanılmaya uygun hiç yazılım bulamadı fakat yazılımlardan biri neredeyse istediği gibiydi. Bu sebeple yazılımın sahibiyle iletişime geçti, Beijing’de yaşayan birine. Bazı düzenlemelerden sonra Gwyn yazılımı pazara sürdü ve birkaç okula sattı.

Öğretmenliğe devam etti ve satışlarından kazandığı nakti yeni fikirlerini fonlamakta kullandı. Özellikle Realsmart fikrini. Ürün tamamen kendi ihtiyaçlarından ortaya çıktı. “Öğretmen olarak öğrencilerden sonuç almanın tüm bilindik stresleri yüzünden sınavlar için öğretmeyi bıraktım ve aslında o yolla öğrenciler hiç birşeyi gerçekten öğrenmiyorlardı.” diyor Gwyn ve ekliyor; “Çözümün bir parçası olmam gerektiğini biliyordum, sorunun değil.”

Bu düşünceler ışığında realsmart ortaya çıktı. “Realsmart kesinlikle geleneksel bir eğitim yazılımı diyor” Gwyn ve ekliyor; “Yapmam gerekenin işlerin merkezine öğrenciyi yerleştirmek olduğunu farkettim. Pek çok ürün merkezde öğretmeni tutuyordu, öğrenciyi değil. Ne yazık ki aslında bu böyle değil.”

“Realsmart öğrenciye öğretmeninin ne yapmasını söylemesindense öğrencinin kendi keşiflerine dayalı bir sistem.” diyor Gwyn ve ekliyor; “Öğrencilerin kendi portfolyo’ları var ve kendi işlerini kendi istedikleri gibi bir araya getirebiliyorlar. Bu fikir bizim kendi uğraşlarımızla öğrenmemiz ve öğrendiklerimizi kaydetmemizden esinleniyor. Bir öğretmenin bize B- olduğumuzu ve daha iyisini yapabileceğimizi söylemesi fikrinden değil. Sistem öğrencilerin kendi dünyasında kendi başına öğrenmesine yardımcı oluyor.  Buna arkadaşlarının yorumunu ve eğer gerekliyse bir uzman yorumunu dahil ediyor. “

Öğrenciler realsmart’ı çeşitli kolobratif web siteleri, bloglar, ses kayıtları ve zihin haritaları ile “öğrenim portfolyo’ları” oluşturmakta kullanıyorlar.  “Bu keşfe dayalı bir uygulama, hiçbir seviye, yüzde, bitiş tarihi veya başka birşey içermiyor. Uygulamayı birkaç kelimede anlatmak çok zor bu sebeple videolarımız anlatmakta bize yardımcı oluyor,” diyor Gwyn.

Gwyn ap Harri 2010 başarı şovu için Arsenal stadında.

Artıya çıkmak

Birdenbire olmadı elbette. “Ekran görüntüsü kaydetme yazılımından kazandığımız parayla realsmart’ın ilk versiyonunu çıkartmaya çalıştık fakat yazılım çok kötü oldu ve o kadar da işe yaramıyordu dürüst olmak gerekirse. Yarım bir arabayı satmaya çalışmaya benziyordu. O yazılımla bir sonraki adımı fonlayamayacağımızı biliyorduk. Kazandığımız paradan daha fazlasını benzine veriyorduk. ”

Sonrasında Gwyn bankaya gitti ve 70.000£ ‘u iş kredisi olarak kullandı. “Başkasına ait bir parayı ilk ve son kez harcıyorduk ve aslında tamamını geri ödedik. Programın görüntüsünü güzelleştirdik ve daha iddialı olması için yeteri kadar fonksiyonel hale getirdik ve yola çıktık. Biraz kan, ter ve gözyaşı akıttıktan sonra tüm geliştirme işlerimizi tek başımıza fonlayabiliyorduk. Fakat başka bir proje başlatabilmek için bankaya gitmek istemedim. Risk sermayesi de kullanamazım çünkü Hisse benim için Kan, Ter ve Gözyaşı demekti para değil.”

Aklından hiç yatırımcılara gitme fikri geçti mi? “Hayır ve aslında bir kaç sebebi var. Açıkçası sebeplerden biri şuydu; yatırımcıların olduğu bir internet kafe kurma girişimim vardı ve keyifsiz gitmişti. Kontrolü elde tutma ve kendi kazandığımız parayı kullanmaya odaklanmıştım. Ve aslında eğer bu parametrelerde çalışmıyorsa, çalışmayacaktı. Fakat yinede söylemeliyim ki ilk yıllar çok sertti ve çok uzun süren yoğun çalışma saatlerini gerektirdi. Yakınımızda etrafı koklayan birkaç kişi oldu tabi üstelik işler zorlaştığında cazip de görünüyordu gözümüze. Fakat şu an öyle birşey yapmadığımıza çok memnunum.”

Öğretmenlikten geçiş

Gwyn 2006’da tam zamanlı yazılım işlerine geçene kadar öğretmen olarak çalışmaya devam etti. Gwyn’e göre bu verilmesi zor bir karardı. “Okuldaki derslerime devam etmem gerektiğini hissediyordum. Yeni bir mücadeleye hazırdım ve açıkçası çok çok büyük bir risk de görmüyordum.” diyor Gwyn. “Olabilecek en kötü şeyse işlerin istediğim gibi gitmemesi ve bir başka öğretmenlik işiyle devam etmek zorunda kalmamdı. Bunun nesi riskli diyeceksiniz. Öğretmen olarak kalmanın bir fırsatı kaçırmaktan daha büyük bir risk olduğunu düşünüyordum.”

Elbette her zaman sabırlı kalmak kolay değildi “Benim için en zor şey işlerin zamanla yürüdüğünü kabullenmekti ve bazı şeyler sadece zamanla mümkündü.” diyor Gwyn ve ekliyor; “Özellikle bazı köşe taşlarını dönerken, henüz karlı hale gelmemiş fikrinizin insanlar tarafından kabul görmesini sağlamanız gerekir. Onlar inanana kadar aynı şeyleri söylemeli ve bundan sıkılmamalısınız. Sonuçta siz yaptığınız şeyden ibaretsiniz ve eğer mükemmel şeyler yapmaya ısrarla devam ederseniz mükemmel olursunuz.”

Gwyn: “Okulları ofisimize davet ediyoruz ve öğrencilerin hangi yazılımımızı kullanmak istediğini direkt onlara soruyoruz. Yani gerçek müşterilerimize. ”

300’den fazla İngiliz okulu tarafından kullanıldı

Birdenbire, işler patlamaya başladı. Gwyn’e göre şirket şu an 1m£ sınırını geçti ve “doyurucu bir karlılığı” var üstelik bu yıl ilk kez 2m£ sınırını geçmeyi hedefliyor.  “Realsmart için 300’den fazla ortaöğretim müşterimiz var. Sistemin okullara maliyeti yılda 3.000£. Bu da İngiltere pazarının %10’u anlamına geliyor.” diyor Gwyn. Üstelik öğrenciler de bir takım araçlarla içerik üretiyor. “Çocuklarımız 7.000+ blog ve ses kaydı,  10.000+ web sitesi, 12.000+ zihin haritası , 102.000+ sınav ve 150.000+ kendi işleri olan portfolyo’ları ürettiler ve 650.000+ defa ortak çalışma yürüttüler. Okulların internetten ortak çalışma teknolojilerini henüz tam anlamıyla kullanamadıklarını da göz önünde bulundurduğumuzda ben buna başarı diyorum. ”

Yolda ilerlerken Gwyn yazılımı öğrencilerin ihtiyaçlarına odaklı tutmaya çalıştı. “Öğretmenlerin realsmart’a kaç kere -sınıflar- eklemeyi teklif ettiğini ben hatırlamıyorum dahi. Her seferinde onlara şunu anlatmaya çalıştım; eğer sınıflandırma yaparlasa bu artık öğrencilerin değil onların düzeni olacaktı. Bu sebeple hep bu fikrin karşısında durdum.”

Smartassess ekibi.

İş ortamı

Şirket şu an 15 tam zamanlı çalışandan oluşuyor fakat hızlı büymenin olduğu birkaç yıldan sonra rakamları doğru seviyede tutmaya çalışıyorum. “Her kişi için ayrı ayrı üreticilik ve kârlılığı optimize etmeye çalışıyoruz.” diyor Gwyn. “Henüz orada olduğumuzu düşünmüyoruz ve çözüm için şirkete yeni insanlar eklemek yapmak isteyeceğimiz en son şey. Biz küçük fakat hızlı hareket edebilen bir organizasyon olmaya çalışıyoruz. Hantal ve yavaş bir yapı değil.”

Şirketin Sheffield’de bir açık ofisi var. Ofiste sadece sunum ve toplantı odaları ayrı konumlarda. Gwyn şöyle anlatıyor;  “Her alan kendi içinde farklı alt alanlara ayrılabiliyor. Nasıl daha yaratıcı olabiliyorsak o şekilde ofisimizi şekillendiriyoruz. Ofis içinde çalışma gibi bir sınırlamamız yok. Örneğin satış ekibimiz neredeyse hiç ofisimize uğramıyor. Yalnızca bir Google dökümanında satış takibini update ediyorlar. Kendi aramızdaki iletişimi güçlendirmek için uzun süre çalıştık ve özellikle programcılarımızla olan diyaloğumuzu güçlendirmek, dikkat dağıtıcı etkenlerden uzaklaşmak için açık ofisin sessiz ve esnek alanlarının çok faydasını gördük. ”

Ofise bakış.

Kâr’dan fazlasının peşinde

Gwyn’e göre kârlılık şirketin tek hedefi değil. “Kârımızın başarımızın bir yansıması olduğunu görmek ve öyle düşünmek istiyoruz. Okulları kazıklamıyoruz, onlar yaptığımız şeyi satın alıyorlar çünkü bu yolla teknolojiden daha fazla faydalanabileceklerini biliyorlar. Kazan, kazan. Şirket olarak kârlılığı arttırmayı ilk hedef olarak belirlememelisiniz. Çünkü kârlılık ne kadar iyi bir iş ortaya koyduğumuzun göstergesi yalnızca. Bizim hedefimiz teknolojiyle çocuklarımızın öğrenim imkanlarını nasıl arttırabileceğimizi düşünmek. Kârlılık ise işimizi başarıyla yaptığımızda elde ettiğimiz sonuç. Anlamı ise insanların yapmak istediğimiz şeyi anlayıp taktir ettiğini göstermesi yani satın almasıdır.”

Yeni başlayanlara tavsiyeler

Yeni iş başlatmayı hedefleyenlere Gwyn’den birkaç tavsiye:

Kendinize gerçekten o işi yapmakta gerekecek tutkunuzun olup olmadığını sorun. Ve değip değmeyeceğine dikkat edin.

Büyük fikirle ilgili fantazi kurmaktansa satış yapabilir hale gelmek için neye ihtiyacınız olduğunu sorgulayın.

Yapmak istediğiniz şeyin gerçek hayatta kullanışlı ve bir sorunu çözen bir ürün olmasına dikkat edin.

Şirketi satma hedefiyle asla yola çıkmayın. Smartasses’i satmak kendi ailemi satmak gibi. Bir aileyi para karşılığı satıp yeni bir aile geliştirmeye başlamak için sattığınızda başarılı sayılmazsınız. En azından ben böyle düşünüyorum 🙂 ”

comTalks’ta başarı hikayelerimiz devam edecek. Bu serinin başta girişimciler olmak üzere tüm okurlarımızca beğenilmesi bizim için çok önemli. Sizlerin ilgisiyle comTalks hızla büyürken geçtiğimiz hafta yazarlarımızın sunduğu içeriğin kısa bir listesiyle aranızdan ayrılıyorum. Herkese iyi haftasonları dilerim. Tatilin tadını çıkarın.