comTalks başarı hikayeleri serisi devam ediyor. Hiç risk sermayesi kullanmamış, 1M $ ‘dan fazla ticari hacme sahip ve kârlı işletmelerin yöneticileriyle yapılan bu söyleşiler serisini comTalks’a taşıyarak Türkiye’nin teknoloji müteşebbislerine farklı disiplinler ve yaşanmışlıklar sunmayı hedefliyoruz. Serimizde daha önce Campaign Monitor ve BigCommerce isimli teknoloji girişimlerinin karşılaştıkları zorluklar ve gelişim süreçlerine değindik.

Logik’ten Andy Wilson söyleşisi:

Şirketiniz tam olarak ne yapıyor?

Logik şirketlerin terabaytlar hacmindeki dijital dökümanlarını yasal incelemeler öncesi işleyerek kolay bulunabilir ve aranabilir hale getirmek için şirketlere hizmet veriyor. Fakat ben hep “yasal inceleme” adlı başağrısına sahip şirketlere dijital aspirin sattığımızı söylüyorum.

Logik Web Sitesi

İyi güzel ama şirketiniz ne kadar başarılı?

Finansal olarak, çalışan sayımız ve sektördeki rekabeti (Rakiplerimizin çoğu 100’den fazla çalışana sahip. Bizse sadece 16.) de göz önünde bulundurduğumuzda çok başarılıydık diyebilirim. Şimdilik şirket rakamlarını paylaşmıyoruz çünkü 1. biz özel bir şirketiz 2. 2009’da Inc 500 sıralamasında yer aldıktan sonra kapımıza dayanan VC’lerden yeni kurtulduk, daha fazlasını istemiyoruz.

Bunu söylemişken, 2005’ten 2008’e kadar şirket gelirlerimizi yüzde 1067 arttırdık.  Yani 373,866$ ‘dan 4.4M$ ‘a yükselttik ama asıl güzel tarafı 3M$ net kârımızın olmasıydı. Tüm bunları 8 çalışan, tonlarca sunucu, nitelikli yazılım ve bir köpekle yaptık. Net kâr hariç tüm bunlar aslında yayınlanmış bilgiler. Popüler Inc 500 listesinde 181. seçildik. eDenetim şirketleri arasında ise birinciydik.

Inc 500’de çıkmak bizim için çok güzel bir pazarlama aracı oldu çünkü şüpheci ve tedirgin müşterilerimizin istihdam hacmimizin küçük olmasına rağmen bize güvenmelerini sağladı. Gel gelelim artık finansal rakamlarımızı açıklamıyoruz, şirket hacmimizi iki kat büyüttük, daha büyük açık alanı daha fazla olan, ve müşterilerimize daha yakın bir ofise geçtik. Üstelik hala mühendis ve destek elemanı arıyoruz.

Bu işe nasıl başladınız?

2004’te Sheng ve ben kaliteli Çin yemeği için Virginia’da bir araya geldik, asıl konu başlığı ise Logik’ti. Logik dediğim o zamanlar küçük bir baskı şirketi için çalışıyordu. Yüzlerce yağmur ormanının yıkımına destek veriyorduk yani 🙂 Şaka değil, yüzlerce binlerce e-maili kağıtlara basıp dev inceleme ekiplerinin tek tek inceleyebilmesi için önlerine götürüyorduk. Nasıl efektif ama 😉 ( acı gerçek: Microsoft’un tekellik karşıtı davasında çalıştım. Bill Gates’in emaillerini kağıda basmak haftalarımızı almıştı. Baya geveze biri ) Bunu yaptığımız birkaç yıldan yani toner’den kağıda bir evi birkaç kez tamamen boyamaya yetecek kadar mürekkep püskürttükten sonra bunun dışına çıkmam ve farklı bir çözüm bulmam gerektiğine karar verdim, inandım. Söylemek istediğim, neden elektronik postaları kağıda basalım ki? Niçin onları PDF veya TIF formatıyla çıktı almayalım? Ah-ha! (ampul yanar.)

Yani Çin yemeği mideye indikten sonra bu işi yapabileceğimiz bir yazılımın akış şemasını çizmeye başladık. İşlerimizden ayrıldık, harcamalarımızı kıstık, birkaç sunucu kiraladık ve işe koyulduk. Benim şahsen Bilgisayar Bilimleri geçmişim var fakat Sheng harbi bir mühendis. ilk versiyonu yapması sadece birkaç ay aldı. Başladığımız günden 9 ay sonra ilk müşterimizi bulduk. Bizim hikayemiz işte böyle başladı.

Logik Kurucuları Sheng Yang ve Andy Wilson

Başlarda kendi başınıza nasıl fonladınız?

Birikimlerimiz ve kredi kartlarımız. Toplam girişim sermayemiz 20.000$ kadardı. Komik olansa, hala kendimizi aynı şekilde fonluyoruz. Küçük bir farkla; daha az kredi kartı ve çok daha fazla birikimle.

Hiç yatırımcı almayı düşündünüz mü?

Evet. Bir sunum hazırladık ve bir düzine kadar “tanınmış” yatırımcı ile toplantı yaptık ve sonrasında tüm fikri çöpe atmaya karar verdik. Şunu farkettik ki para için şirketin kontrolünü onlara vermenin hiç bir anlamı yoktu. Çok paramız olsa bile onu nereye harcayacağımızı bilemiyorduk. Bu ve bu gibi sebeplerle kendimiz ve yaşam kültürümüz için en iyisi organik büyümeyi korumaktı. Belkide en başından beri verdiğimiz en doğru karar budur.

Kârlı hale gelmek ne kadar sürdü?

Aşağı yukarı 9 ay. İlk projemiz 45.000$ kadardı ki b rakam tüm girişim maliyetimizi karşıladığı gibi bize büyümemiz için bir miktar para bile bırakmıştı.

Çalışma ortamınız neye benziyor?

Profesyonel fakat dostça ve genellikle eğlenceli. İnternet sitemiz şirket kültürümüzle ilgili iyi bir açıklama sunuyor: Bizimle Çalışın ve 10 Temel Değerimiz. Bunu Zappos ve Google arasındaki birşeye benzetiyorum. Zappos çünkü eğlence ve işle ilgili görüşlerimiz örtüşüyor. Google çünkü tek birşeye sıkı odaklanmaya çalışıyoruz; kendimiz için kârlı bir pazar yaratmaya.

Pekçok geleneksel şirket gibi değiliz. Saat sınırlarımız yok. Giyim kurallarımız yok. Pek sık toplantı yapmayız. İşinizi yaptığınız sürece ofiste veya ofis dışında olmanızı pek sallamayız. Rekabeti de pek düşünmüyoruz çünkü onların ne yaptığını kontrol edecek halimiz yok. Öyle her gelen müşteriyle çalışmayız çünkü bazı müşteriler sizin şirket kültürünüzü kendi negatif kültürleriyle zehirleyebilirler. Kendi çalışanlarımız ve onların keyiflerinin yerinde olmasını önemseriz, iş kültürümüzü de bu sebeple geliştirmeye çalıştık.

Logik Ekibi Öğlen Yemeğinde

Şirket hedefleriniz neler peki?

Üzerinden çok da geçmedi, hırslı bir girişimciydim ve birgün şirketi astronomik rakamlara satıp herkesi zengin yapmak gibi hedeflerim vardı. Fakat farkettim ki 1. iyi bir nakit ödeme de gayet yeterli aslında ve 2. eğer eğlenceli, kârlı ve başarılı bir şirket kurduysak bunu niye satalım ki? Yani benim hedefim başarılı, kârlı ve eğlenceli bir şirket kurmaya devam etmek. Eğer günün birinde şirketimizi satmaya karar vereceksek bu kesinlikle doğru sebeplerle ve doğru şirkete olmalı.

Yeni şirket kurmayı planlayan birine ne tavsiye etmek istersin?

CV’yi unut. Akıllı, becerikli ve şirket kültürüne uyabilecek insanları işe al. Ha bu arada, herşeyi kendin yapmaya kalkma. Yapamazsın.

En doğru yol organik büyümektir. Çok hızlı büyümeden, çok hızlı çalışanlar almadan gerçekten kritik bir sorunu çözen, müşterilerin almak için çıldıracağı değerli bir ürün geliştirmeye çalışarak.

Daha önce “eski kafa çalışan, aşırı pahalı şirketlerin domine ettiği bir alanda eğlenceli ve farklı birşey geliştirdiğini” yazdın. Bu ne demek?

Aynen, yeterince açık değil gibi. Anlatmam gerekecek olursa; eDenetim endüstrisi şu an 3 milyar dolarlık bir endüstri. Pek çok şirket dev danışmanlık şirketleri, en büyük 5 danışmanlık şirketini düşün. Bu şirketlerin sıkıcı, gergin ve aşırı pahalı “zengin” şirketleri karakteristiklerini somutlaştırma eğilimi var. Onlar ve diğerler, ve hatta daha küçük şirketler, bunlar hataya meyilliler çünkü odaklanamıyorlar. Her işi yapmayı bırakıp müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarına odaklanmalılar. Bu odaklanma sorunu çoğunlukla kötü sonuçlara ve dev maliyetli hatalara sebebiyet veriyor.

Yalnızca bir ürüne odaklanma ve pozitif çalışma kültürü ile hataları azaltıp keyifle çalıştığımız, makulce fiyatlanmış başarılı bir ürün geliştirebildik. Bu eDenetim endüstrisinde bir ilk. Aynı zamanda kendi eDenetim markalarımızı oluşturduk.  eDDStuff deniyor bunlara örneğin; Redaction adında kendi şarabımız ve son olarak ASAP Ale adında kendi bıramız var. Bu tür markalamalar bizim sektörümüzde bir ilk ve oldukça eğlenceli.

Logik ekibi Redaction adlı şaraplarını tadarken.

Sizin ve şirketinizin okurlara söyleyeceği ilginç bir cümle var mı?

Evet. Rekabetten korkmayın. Bunu sürekli tekrarlıyorum. Bunun Getting Real kitabında da yazdığını biliyorum. Kontrol edebileceğin tek şey kendi şirketinin içindekiler hatta bazen onu bile kontrol edemiyorsun. Diğer şirketleri kontrol etmek mümkün değil. Ne yapacaklarını bilemezsiniz. O halde kendi işinize ve çözmekte olduğunuz probleme odaklanın. Bırakın onlar düşünsün bu adamlar bunu nasıl yapıyor diye.

Başarı Hikayeleri serisi comTalks’ta devam edecek. Önümüzdeki Cuma görüşmek dileğiyle.