2 Kasım 2015 günü Crossover‘da Türkiye Genel Müdürü olarak çalışmaya başladım. Şirketin sahip olduğu veriyi analiz ettikçe günümüz teknolojileriyle uzaktan neler başarılabileceğine tanık oldum, tüm dünya uzaktan çalışmanın ne kadar verimli olduğunu tartışırken, 1000’in üzerinde insanın birbirlerini hiç görmeden nasıl organize olup ne tür projeler üzerinde çalıştıklarını heyecanla izledim. Geçen kısa zaman içinde dünya şirketleri için yeteneği bulma ve performansını takip etme işini üstlenen Crossover’ın ne kadar hızlı büyümekte olduğunu gördüm. Gözlemlerimi aktarmaya devam edeceğim.
Bu bağlamda Linkedin Pulse üzerinde 3 yazı yazdım, bu yazılar şöyle;
1- Ofiste Üretken Olunabilir Mi?
Maaş olarak her ay binlerce lira para ödediğiniz kıymetli insan kaynağının her gün büyük şehir şartlarında 3 ile 4 saat süreyle trafikte kalması, işe gidiş – dönüşle uğraşması ve demotive olması sizce sorun değil mi?
İleri zihin faliyetlerine ve üretkenliklerine para ödediğiniz bu insanların demotive olduklarında şirketinize veya müşterinize faydalarının dramatik şekilde azalacağını hiç düşünmüş müydünüz?…
2- Uzaktan Çalışmak Mümkün Mü?
Uzaktan çalışma son yılların en popüler başlıklarından biri. Yurt içinden ve yurt dışından, her ölçekte pek çok şirket bunu nasıl başarabileceğini araştırıyor ve denemeler yapıyor. Sebepleri çok açık…
3- Yeteneklerin Dünya Haritası
Geçtiğimiz günlerde uzaktan çalışma konulu iki yazı yayınladım, bunlardan birinde uzaktan çalışmanın uygulanabilirliği ve zorluklarını sorgularken diğerinde ofis hayatının üretkenliğe etkileri üzerinde durdum.
Dünya uzaktan çalışmayı tartışadursun Crossover dünyada 1000’in üzerinde yeteneği uzaktan çalıştırıyor ve müşteri için performans takibi ve çalışan memnuniyeti süreçlerini üstleniyor. Küresel ölçekte yazılım, mimari, finans ve pazarlama alanlarında en yetenekli %1’in arayışında olan Crossover 1000…
Uzaktan çalışma mantığı önce çalışanın zihninde başlayıp, çalışılan kurum ile devam eden bir zihin devrimidir. Zamanla bu devrim ülkemizde de gerçekleşecektir. Önemli olan öncü olmak!
Teşekkürler. İşverenler bu zamana kadar ölçemedikleri için biraz temkinli durdular. Klasik yöntemlerin daha maliyetli olduğunu keşfettiklerinde bu dönüşümün hızlanacağından eminim.
İki hafta önce kapsamlı bir yazıda itiraflarımı derledim:
http://comtalks.com/2016/03/10/uzaktan-calisma-itiraflari/
Pazartesi (yani yarın) yeni bir yazıda uzaktan çalışmak için başvuru ve mülakat tavsiyelerimi paylaşacağım.
Bu devrim ülkemizde çoktan gerçekleşti abiler, ben 2008 yılının 5 ocak günü bir yıllık kiramı bir freelance sitesinde yaptığım işlerden cebime koymuştum. Şu anda dört çocuğumun karnını yurtdışı şirketlere uzaktan çalışarak doyuruyorum. Bir süre saçma bir kariyer hevesi uğruna uzaktan çalışmayı bırakmıştım, üç yıl bir holdingte, bir buçuk yıl da 600 kişilik bir fabrikada bilgi işlem müdürü olarak çalıştım ama ne kazancı, ne stresi ne de ortamı uzaktan çalışmayla kıyaslanamaz. İş disiplinine girmek için illa başınızda sizi güden bir çoban olması şart değil diyorsanız siz de yapabilirsiniz.
Bugün ülkemizin en büyük ikinci holdinginin bilgi işlem müdürü 10bin dolar maaş alıyor. Sorumluluğu altında bankadan tutun da onlarca milyar dolar değerinde fabrika ve tesisler var. Haftada 40 saatten 4 hafta çalışsa 160 saat yapar, böldüğünde saatine 62,5 dolar yapar. Crossover’de yönetici pozisyonlarına saat ücreti olarak $150-$200 civarı ödüyorlar, bu gizli bir bilgi değil, ücretsiz olarak Crossover.com sitesine üye olup iş ilanlarına bakmanız yeterli. Software Architect için bile $50 saat ücreti veriyorlar hocam, o kadar stres çekmeye değer mi? Ben haftada 40 saatimi hangi periyotta istersem, hangi şekilde istersem değerlendiriyorum. Daha 15 günlük bir bebeğimiz var ve 2, 4, 6 yaşlarında kardeşleri var. Gece ya da gündüz eşime yardım etmek, bebeklere bakmak, çok sıkıldıklarında işe ara verip parka götürmek ya da gündüz doktora götürüp gece çalışmak gibi seçeneklerim var. İzmir’in en elit kulesinde kendi ofisim var, evde durum sakin olduğunda oraya gidip oradan çalışıyorum. Hatta bir hafta sonu Çeşme’deydik, akşam otelden çalıştım. Bu değirmenin tüm suyu yurt dışı işlerden geliyor. Daha açık söyleyeyim, Crossover’dan geliyor.
Holdingte müdürken ise hayatım cehennem gibiydi, üçüncü çocuğumun doğumunda hastane kapısında iki elimde iki telefonla e-fatura geçişi halletmeye çalışıyordum. eşim içerde bir doğuruyordu ben dışarda dokuz doğuruyordum. O gün işi halledemezsem yüz bin liraya yakın cezası vardı ve ben sorumlu olacaktım. Hiç değmez gençler, uzaktan çalışmak en iyisi. Siz de bu yola girin derim, kaybedeceğiniz tek şeyiniz ön yargınız olacak…